Quantcast
Channel: Oytunla Hayat
Viewing all articles
Browse latest Browse all 837

içimizde bir yer

$
0
0

Bugün hafta sonu ve ben çalışıyorum...
Yani şu ana kadar çalıştım...
Biraz önce de sizleri gezdim elimden geldiğince...
Ohhh çok keyifliydi...
İşten kaytarmacanın bir numaralı sorumlusu blogseverliğim :)))
Bir gün işten kovulursam ahanda bu sebeptendir...

Fırsat bu fırsatken sevdiğim bir kitabı anlatıyım yine dedim...
Ahmet Altan / İçimizde Bir Yer




* Bir kadın "Ben üşüyorum" dediğinde bunun cevabının "üstüne bir şey al" , "istersen taksiye binelim" , "eve geldik zaten" türünden bir söz olmadığını "üşüyorum" dediğinde kadının "bana sarılsana" demek istediğini ve ona sarılmak gerektiğini öğrenmek epey zamanımı aldı.


* " O gitmez" dediğin kaç kişi gitti, asla kopamayacağını sandığın kaç kişiden koptun, hafızanda birer soluk hayalet şimdi onlar ve sen onların hafızasında soluk bir hayaletsin, gelecek, hayatından kimleri soluk hayaletlere çevirecek.


* Aç birinin iyi bir yemeğin tadını almasının neredeyse imkansız olduğunu, yemeğin gerçek lezzetini fark edebilmek için biraz doymuşluk gerektiğini çok sonraları öğrenecektim.



Bu adamın kadın dilini anlamasını seviyorum... Sanki bir başka onun dilinden, kaleminden kadını dinlemek... Kitaplarında da en çok sevdiğim öğeler kadına aittir hep...

İlişkilere bakışı farklıdır kitaplarında...

Bu kitap çok eskiden okuduğum bir kitaptı... Sayfaları kopmuş bi şekilde annemin evinde bulduğumda birden tekrar okuma hissi uyandı...  Ve bir solukta da bitirdim hikayeleri.. O zamanlar altını çizdiğim cümleler yerini başka cümlelere, paragraflara bıraktılar... Değiştiğimi ispatlarcasına...

Ama bir hikaye var ki o zamanda çok sevmişim  "Sevdiğiniz Kaybolduğunda"şimdi de çok sevdim... Hatta en sevdiğim oldu bu kitapta çift dikişlisinden....

Hikaye içinde hikaye...

O içindeki hikayeyi yazmalıyım dedim buraya;

* Çocukluğumun en unutulmaz kitaplarından biri olan Gog'un yazarı Papini'nin "Ödenmeyen Gün" hikayesine rastladım geçenlerde.

Çok genç ve güzel bir kadına bir gün bir adam geliyordu, "Kızım hasta, ölecek" diyordu, "Siz hayatınızdan bir yıl verin benim kızıma, şimdi o kadar gençsiniz ki, bu bir yılı fark etmezsiniz bile, daha sonra bu bir yılı ben size gün gün ödeyeceğim, bana verdiğiniz üç yüz altmış beş günü aynen geri alacaksınız."

Genç kadın razı oluyordu.

Yirmi üç yaşından yirmi beş yaşına atlıyor ve gerçekten de arada kaybolan yılı fark etmiyordu.

Sonra yıllar geçmeye başlıyordu, ilk çizgiler beliriyordu, ilk beyazlar saçların arasında, daha yorgun kalkılan sabahlar, bağışladığı yılın günlerini adamdan geri almaya koyuluyordu.

O günleri geri aldığında yeniden yirmi üç yaşına geri dönüyor, o yıllarda olduğu gibi herkesi kendine hayran bırakıyordu.

Önceleri üç yüz altmış beş günü hiç bitmeyecekmiş gibi kullanıyordu.

Sonra, günlerin azaldığını fark ediyordu.

Bir şatoya saklanıyor, orada yaşlanmayı yaşıyor, arada bir de adamdan bir gün alıp yirmi üç yaşında bir genç kız olarak ortaya çıkıyordu.

Onun yirmi üç yaşındaki halini görenler ona aşık olup peşine düşüyorlardı ama onu bir daha bulamıyorlardı; çünkü o, ertesi gün yaşlı bir kadına dönüşüyordu.

Aynı kadın, hem yaşlı, hem gençti çünkü.

Yirmi üç yaşındaki kadını aradığınızda onu bulabileceğiniz tek yer, o yaşlı kadındı ve o yaşlı kadın artık yirmi üç yaşında değildi.

Ve o yirmi üç yaşında kadını bulabileceğin başka bir yer de yoktu.

Papini, zamanın yok ettiği bir kadını ve güzelliği anlatıyordu.

Onun sihirli anlatımıyla genç kadın yaşlı kadının içine girip kayboluyordu...

Ahmet Altan'ın romanlarına alışmış olmamdan belki de bu hikayelerden oluşan "deneme" türündeki kitabı biraz garipsedim.. Ama yine de güzeldi...
Anlatımı sade, akıcı...
Bazı hikayeleri sanki devam edecekmiş  hissi uyandırdı bende... Yarım kaldı sanki... Sonunu ben tamamladım... Sonra merak ettim acaba eskiden de tamamlamışmıydım, ya da nasıl tamamlamıştım...
Hatırlayamadım :)

Hikayenin konuları yine her zamanki gibi aşk, kıskançlık, ihanet ve de hayat...
Kendinle hesaplaşma, geçmişteki izleri arama....

Zevkli bir kitap... Hikaye severler seveceklerdir.

Mutlu Pazarlar...


Kısacık bir not:
Bu arada takipçi sayısında garip bir oynama var. Bir giriyorum düşüyor 30-40 kişi. Bir giriyorum yükseliyor 10-15 kişi... Anlamlandıramadım bu işi. Yine blogger sorun mu yapıyor. Fark edeniniz varsa beni de haberdar edin... Merak ettim :)









Viewing all articles
Browse latest Browse all 837

Trending Articles


Mide ağrısı için


Alessandra Torre - Karanlık Yalanlar


Şekilli süslü hazır floodlar


Flatcast Güneş ve Ay Flood Şekilleri


Gone Are the Days (2018) (ENG) (1080p)


Yildiz yükseltme


yc82


!!!!!!!!!! Amın !!!!!!!!!


Celp At Nalı (Sahih Tılsım)


SCCM 2012 Client Installation issue