Quantcast
Channel: Oytunla Hayat
Viewing all articles
Browse latest Browse all 837

Oscar adaylarına başlıyoruz, hazır mısınız #6 / tören bitti malum ama filmleri yazmayı bitiremedim...

$
0
0

Bu hafta sonu eksik kalan 4 filmimi de izledim. Ancak yazmaya fırsatım olmadı, sadece aday tahminlerimi yazabildim...
Seri bozulmasın diye yazının başlığını da değiştirmedim. İdare edin artık :))

Yalnız hala sabahın heyecanındayım, ne törendi yahu :))))
İşler yoğundu, iyi bir paparazilik de yapamadım :))) Uykusuz olduğum için malum maymun gibiyim... Araştırmacı kişiliğim kendini tatil ilan etmiş. Yeni bir gıybet duyduysanız bana da haber edin olur mu ?

Hadi ben filmlere geçeyim artık;



FENCES / 2016

En iyi film, en iyi erkek oyuncu, en iyi yardımcı kadın oyuncu, ve uyarlama senaryo dallarında toplamda 5 dalda adaylığı vardı bu filmimizin de... Viola Davis en iyi yardımcı kadın oyuncu heykelciğini kazandı sonuç olarak...

Pulitzer ödülü almış bir tiyatro oyunundan uyarlama olarak karşımıza çıkıyor. Oyunu da aynı oyuncular oynamışlar ve dolayısıyla karakterlere çok hakimler. Film boyunca bunu hissedebiliyorsunuz...

Filmimiz 50'li yıllarda geçiyor. Troy (Denzel Washington) 'un en büyük travması genç yaşlarında başarılı bir beyzbol oyuncusu iken sırf beyaz olmadığı için takıma alınmaması ile başlıyor... Hayatının aşkı Rose (Viola Davis) ile mutlu bir evliliği de var aslında... Biraz maddi sıkıntılar, biraz kaygılar, çocuklarla çatışmalar... Ama en çok da geçmişinden kalan izlerle savaş.... Bu sebeple hem kendini hem de çevresini yoruyor, çokça hemde...

Tiyatro severlerin hiç zorlanmadan izleyecekleri bir film... Ne kadar film olarak uyarlansa da senaryo tiyatro kıskacından çıkamamış. İlk sahneden itibaren az görüntü, çok diyalog hatta monolog... Troy kimseye söz hakkı tanımıyor çünkü... Bir ara Rose uzun cümleler kurabilecek mi acaba diye endişe ettim hatta... Ama filmin ikinci yarısından sonra Rose aktı gitti... Allahım bu kadın rol yapmamış dedim, yaşamış.... Hoş Denzel Washington'da aynı şekildeydi... Adam sanki gerçekten de huysuz, kavgacı bir ihtiyar... Hoş arada gençleşip kuyruğunu dikti ama şimdi o konuyu anlatmıyım, feci spoiler vermiş olurum :)))

Bol mesajlı cümleler var filmde... Filmin belli bir zamanından sonra tiyatrosal metne alıştığınız için batmıyor...

Filme şahane diyemeyeceğim belki ama oyunculuklar fevkaladenin fevkinde... Mest oldum izlerken...  Viola Davis sonuna kadar o heykelciği hak etti bence, Denzel' de almalıydı... Ama olmadı yapacak bir şey yok...

Sonuç olarak ben bu filmi SEEEEVVVDDDİİİMMMM, tiyatral bir film izlemekten sıkılmam, izlerim diyorsanız sizde seveceksiniz ;)



MANCHESTER BY THE SEA (YAŞAMIN KIYISINDA) / 2016

En iyi film, en iyi yönetmen, en iyi erkek oyuncu, en iyi yardımcı erkek oyuncu, en iyi yardımcı kadın oyuncu ve özgün senaryo dallarında toplamda 6 adet adaylığı mevcuttu, törenden 2 heykelcikle döndü; en iyi erkek oyuncu ve özgün senaryo dallarında...

Filmle ilgili hissiyatımı anlatmadan önce konusuyla ilgili kısa bir özet geçeyim;
Lee (Casey Affleck) yalnız yaşayan bir adamdır. Apartman görevlisi olarak çalışmakta ve kendisinden ne isterse yapan, hafif küçük Emrah modlu bir adamdır. Bir gün abisinin hastahaneye kaldırıldığını öğrenince apar topar doğup büyüdüğü şehire dönmek zorunda kalır. Abisi ölmüştür ve yeğeni Patrick (Lucas Hedges) 'e ebeveynlik etmek zorundadır artık. Ama eskiden yaşadığı bu şehirle yüzleşmesi gereken olaylar ve kişiler vardır.

Yavaş filmler beni çok fazla sıkmaz aslında, bir şekilde olaylar döngüsüne kaptırırım kendimi. Ama bu filmde kaptıramadım, olmadı, olamadı... Bir ara geçmişe dönüş sekanslarıyla evet film canlanıyor desem de minik bir esinti gibi çıkış inişe terketti yerini hemen...

Casey Affleck'i normalde severim ama bu rolde o kadar kasıntı ve ruhsuz ki sevemedim bir türlü. Eski karısı daha da bir ruhsuz; Randi karakteriyle Michelle Williams... Bak onun adaylığı bile saçmaydı bence... Adaylığı hiç olmamalıydı...

Yeğen Patrick rolüyle Lucas Hedges'e aynı şeyi söyleyemeyeceğim ama... O ergen bocalamasını, saçmalamasını o kadar iyi verdi ki karşısında çok iyi rakipleri olmasaydı başarılı bile olabilirdi... Yaşı daha genç, bir gün başarır diyorum artık...

Film için aşırı övgüler vardı... Bazen elektrikler tutmayınca olmuyor işte... En azından azmedip sonuna kadar izleyebildim :)))

Sonuç olarak üzgünüm ama ben bu filmi SEVMEDİİİMMMM, sevenlere sonsuz saygılarımı gönderiyorum :)

Diğer 2 film de yarına kalsın artık, bu postun uzunluğu bu kadar yeter...






Viewing all articles
Browse latest Browse all 837