Quantcast
Channel: Oytunla Hayat
Viewing all articles
Browse latest Browse all 837

çocuklarda kitap okuma alışkanlığı

$
0
0

Böyle başlıklarla yüzlerce yazı okudum senelerdir... Bıkmadan usanmadan bazen tekrar tekrar...
Kimini uyguladım, kimini uygulamadım saçma geldi...
Ama sürekli denedim...

Ve final diyorum artık :) Artık nihayete de muradıma da erdim... 
Yani öyle düşünüyorum...

O yüzden kendi deneyimlerimi paylaşmak istedim sizlerle....
Her çocuk şahsına münhasırdır, bunu en iyi anneler bilir.  Bıkmadan usanmadan denemek gerekiyor sadece bu şahsına münhasır kişiliklere :)



Okul öncesinde Oytun kitaplara karşı çok meraklıydı, deliler gibi kitapçıya koşar bir sürü kitap alırdık ve genelde bu hayvanlarla ilgili olurdu... Bol resimli, boyamalı, yapbozlu, sesli her çeşidi... Hayal gücünün sonsuzluğuna her zaman inanmışımdır, bir balık kitabına binlerce hikaye uydurmuşluğu vardır...  Ve ben bu sebeplere dayanarak çok ümitliydim kitapları seveceğine...

İlkokul 1 bizim için bıçak sırtıydı... Elll, Elaaa, Talllaattt derken kitaplardan uzaklaşmaya başladı... Okumayı söktü tamam derken bizim kitaplarla aramıza mesafe girdi. Ve ilkokul boyunca kitaplarla ilişkimiz hep sınırlı geçti...

Kitapçıya gitmekten hiç vazgeçmedik, bu hala keyifliydi Oytun için. Saatlerce bakındı, saatlerce seçti ve her seferinde kucak dolusu kitapla geldik evimize... Aldığımız ilk gün resimlerine bakıldı, fikir yürütüldü, belki ilk sayfalar okundu, dergi aldıysak etkinliklerine bakıldı ve o kitaplar bir köşede kaldı hep... Bir daha elini sürmedi... Taki yeni bir kitap alışverişine kadar...

Okuma saatleri yaptık evde hep birlikte. Kitap okumayı sevmeyen ve okumayan babamız bile eline aldı kitabı okudu... Israrla denedik. İlk denemelerimizde yarım saat, sonraki denemelerimizde 1 saat... Oytun kimi zaman okudu, kimi zaman okur gibi yaptı, kimi zaman boş boş baktı, kimi zaman da sayfaları çevirdi... Tam anlamıyla bize hiç katılmadı....

O ders çalışırken kitabımı alıp oturdum yanına okudum, sahilde okudum (ki bu en sevdiğimdir), otobüste okudum, tuvalete bile kitapla girdim. Sırf görsün beni, fark etsin, deneyimlemeye çalışsın istedim... O beni görmezlikten geldi uzun süre...

Tatillerden önce kucak dolusu kitap alışverişi yaptık, bitecek bu kitaplar dedik... Hep bir metazori ile okudu... Ödül verdim tutmadı, ceza verdim tutmadı... Kitap başına para teklif ettiğim bile oldu. Tüm bunlarda evet ara ara gaza geldi, okudu fakat alışkanlığa dönmedi...

Ödül verdiğim dönemlerde kitapları atlayarak okudu. Kendince o da beni sınadı. Bunu fark ettiğimde hep konuştum, beni değil kendini kandırdığını ikna etmeye çalıştım. O da inatla beni ısrarımdan vazgeçirmeye çalıştı... Bazen sesler yükseldi, bazen kapılar çarpıldı, yeteeeerrrr diye kafaya huni takıldı... Hepsi oldu yani...

4. sınıf bittiğinde ikimiz de çok keskindik... Aramıza gerilim hattı döşedik bu konuda... Ben kitap dediğimde o da bana tepkisel yanıtlar verdi... Kitabı her eline alıp okumaya başladığında uyudu mesela. Ya da benim ilgimi farklı yöne çekmeye çalıştı. Bazen hastalandı. Bazen yapmadığı ödev aklına geldi ki bu genelde resim, müzik vs oldu... Bu süreçte bol bol inatlaştık.

Derken çok sevdiği tablet ve oyunla ilişkilendirdim kitap okumayı... Bir süredir tablet, telefon, bilgisayar yasağı vardı zaten. Listeler yaptık ve uygulamaya koyduk. Yapmış olduğu görevlerinin sonucunda tablet ve oyun saati kazanıyordu. Tuttu şükür :) Bu arada nasıl liste derseniz şurada anlatmıştım biraz... Nispeten düzene girdi kitap okumamız, ama bakın nispeten diyorum :)

Okuma turlarımızda genelde hep ya bol resimli çabucak bitecek kitaplar seçiyordu ya da saftrik, zuttirik gibi okuma bütünlüğü olmayan ve anlam içermeyen kitapları seçiyordu. Evet okuma alışkanlığı kazanmalıydı ama okuma keyfini de anlamlandırmalıydı... Şebo evet level atlamak istiyordu ama Oytun hazır mıydı ?

Benim bu level atlama isteğimle birlikte yeni bir pazarlığa giriştik tabi ki :))) Cümlelerimde onun bilmediği kelimeleri kullanmaya başladım, özellikle bana soru sorduğu zaman. Anlamıyordu tabi :) Ve hep bunun sonucunu gerektiği kadar kitap okumasına ve bir hikayeyi barındırmayan kitaplar okumamasına getirdim. Kelime dağarcığının gelişemediğini anlatmaya çalıştım. Bir süre sonra son darbeyi vurdum, bir benden bir senden olsun kitaplar dedim. İlk önce çok karşı çıktı, sonra pes etti... Ve başladım kitap seçmeye...

Seçtiğim kitapların genelde kısa ama içinde zevkli bir hikaye barındıran türden olmasına özen gösterdim. Bu konuda sevgili kitap dostu bloglar bana çok yardımcı oldu :) Ama Oytun bundan hiç memnun değildi, içinde resim yoktu ve dolayısıyla sayfaları çabucak atlayıp sonuca ulaşamıyordu. Anlaşmamızdan hiç taviz vermedim...

Ve 6. sınıfa geldik.... Burada sevgili Türkçe öğretmenimize binlerce kez teşekkür etmem lazım ♥ Benim kitap okuma ısrarlarıma yeni bir kişi eklenmişti artık :) Performans ödevini kitap okumakla doğru orantılı yapacağını ve ayda 3 kitap özeti istediğini söyledi... Bu benim için bulunmaz bir fırsattı... Hemen bir defter aldık özenle, kalemler aldık, çıkartmalar aldık...

Özetin nasıl çıkacağıyla ilgili konuştuk, planlar yaptık, şablon bir kalıp oluşturduk... Oytun kitap okumayı yeni becermeye başladığı için özet konusunda çok başarısızdı. Başladım onunla birlikte aynı kitabı okumaya tabi ki... Konuştuk anladıklarımızla ilgili... Komik yerleri işaretledik. Saçma bulduğumuz yerleri söyledik. Kitabı ya önce ben okuyordum ya da o... İlk önce ben okuduysam, nerdesin, şu bölüme geldin mi, nereye gittiğini söyledi mi gibi kitapla ilgili sorular sordum sürekli... O da bana sormaya başladı ilerleyen zamanlarda... Özet çıkartırken ilk tercihi kısa kitaplar olurken yavaş yavaş sayfa sayısını arttırdık... Ve öğretmenimiz takip etti her ay... Sayıyı tamamlamadığında eksi verdi, tamamladığında artı... Zaman geçtikçe içeriğine baktı... Önerilerde bulundu.. Sevip sevmediğini sorguladı...

Ve gelinen sonuç;

Geceleri artık uyumadan birkaç sayfa da olsa kitap okuyor.... Okula giderken sürekli yanında kitap taşıyor... Kontrol ettiğimde ilerlediğini fark ediyorum sayfalarda... Özetleri tek başına yardımsız çıkartıyor... Kitap seçerken resimlerine değil arka yazısına bakıyor...

Hele bugün var ya bugün beni mest etti... Bu yazıyı yazmamdaki sebepte zaten bu mutluluğumdur :) Yeni nüfus cüzdanı için başvurmamız esnasında randevu saatimizi beklerken bir baktım çantasının gözünden kitabını çıkartıp okumaya başladı. O sırada halbuki ben telefonumda candy crush oynuyordum ahahahaaa :)

6 sene süren bir savaştan böyle bir mutluluk resmi çıktı işte ♥



Tüm bu süreç içerisinde benim de yaptığım hatalar oldu tabi. O zaman dilimindeyken kesinlikle haklıydım halbuki... Ama şimdi baktığımda görebiliyorum... Bunları da bir dahaki yazıda anlatıyım. Yeterince uzun yazdım çünkü...

Şimdiden mutlu haftalar diliyorum hepinize... Mutluluğun resmini çizin de gelin haftaya ♥






Viewing all articles
Browse latest Browse all 837

Trending Articles


Mide ağrısı için


Alessandra Torre - Karanlık Yalanlar


Şekilli süslü hazır floodlar


Flatcast Güneş ve Ay Flood Şekilleri


Gone Are the Days (2018) (ENG) (1080p)


Yildiz yükseltme


yc82


!!!!!!!!!! Amın !!!!!!!!!


Celp At Nalı (Sahih Tılsım)


SCCM 2012 Client Installation issue