Ve İzmir'den döndüm...
Özlenen şehirden döndüğüm gün özlediklerimle ilgili bir yazı günü gelmesi güzel bir tesadüf oldu :)
Evet bugün konumuz;
En çok neyi özlüyorsun bu hayatta, hiç düşündün mü?
Düşünmez olur muyum hiç... İnsan yitirdiklerini özlüyor, ihtiyacı olanı özlüyor, keşkelerini özlüyor, tadını sevdiklerini özlüyor... Hayat devam ederken özlenen hiç bitmiyor yani...
En çoğunu hiç düşünmemiştim ama ben en çok babamı özlüyorum... Gidenin geri gelmeyeceğini bilerek... Ama çocukluğumu da özlüyorum... O da geçti gitti işte...
Ağzımdaki tadı özlüyorum... Bir kez kayıp yaşadı mı insanın ağzının tadı buruluyor... O burulma hiç geçmiyor işte...
Eskiden daha sık rüyama girerdi, şimdiler de nadir oluyor gerçi ama onun rüyama girdiği gecenin sabahında daha bir mutlu uyanıyorum... Sanki kokusunu duymuş gibi.... Sanki oturup ona uzun uzun onsuzluğu anlatabilmiş gibi... Sanki içimi açmış dökmüş gibi... Sonuçta sanki işte... Bir avunmaca işte...
Demiştim ki omzum gitti... Arkamdaki dağ gitti... Hayat nasıl geçecek şimdi... Geride kalanlara sarılarak hayat geçiyormuş, sadece bir sızıyla işte....
Kızdırdıklarını unuttum, kızdırdıklarımı unutmadım... Özlem böyle bir şeymiş... Anladım işte...
Sarılın bolca, sevgi sözcüklerini esirgemeyin, anınızın tadına varın diyorlar ya... Ne kadar doğru olduğunu anladım işte...
Öyle işte....
Özlenen şehirden döndüğüm gün özlediklerimle ilgili bir yazı günü gelmesi güzel bir tesadüf oldu :)
Evet bugün konumuz;
En çok neyi özlüyorsun bu hayatta, hiç düşündün mü?
Düşünmez olur muyum hiç... İnsan yitirdiklerini özlüyor, ihtiyacı olanı özlüyor, keşkelerini özlüyor, tadını sevdiklerini özlüyor... Hayat devam ederken özlenen hiç bitmiyor yani...
En çoğunu hiç düşünmemiştim ama ben en çok babamı özlüyorum... Gidenin geri gelmeyeceğini bilerek... Ama çocukluğumu da özlüyorum... O da geçti gitti işte...
Ağzımdaki tadı özlüyorum... Bir kez kayıp yaşadı mı insanın ağzının tadı buruluyor... O burulma hiç geçmiyor işte...
Eskiden daha sık rüyama girerdi, şimdiler de nadir oluyor gerçi ama onun rüyama girdiği gecenin sabahında daha bir mutlu uyanıyorum... Sanki kokusunu duymuş gibi.... Sanki oturup ona uzun uzun onsuzluğu anlatabilmiş gibi... Sanki içimi açmış dökmüş gibi... Sonuçta sanki işte... Bir avunmaca işte...
Demiştim ki omzum gitti... Arkamdaki dağ gitti... Hayat nasıl geçecek şimdi... Geride kalanlara sarılarak hayat geçiyormuş, sadece bir sızıyla işte....
Kızdırdıklarını unuttum, kızdırdıklarımı unutmadım... Özlem böyle bir şeymiş... Anladım işte...
Sarılın bolca, sevgi sözcüklerini esirgemeyin, anınızın tadına varın diyorlar ya... Ne kadar doğru olduğunu anladım işte...
Öyle işte....