Ne kadar uzun zaman olmuş instadan seçmeceler koymayalı...
Üstelik hikayelere o kadar çok alıştım ki, ana sayfaya fotoğraf atmıyorum bile...
O sebeple bu seçmeceler daha bir önemli hale geldi bende aslında...
Aksatmamam lazım...
Şşşşşşştttt sana söylüyorum Şebo, aksatma artık 😂😂😂
Yine bir Pazar sabahının seyrinde attık kendimizi pazara oğluşla....
Saçları başları dağıttık 🙈
Fiyatları görünce birlikte taş yemeye karar verdik 😂😂
Kış geldiyse bizim de bitki çayı zamanımız gelmiş demektir...
En çok ıhlamur severiz biz...
İçine o an evde ne bulduysak da atarız...
Elma, ayva, tarçın, karanfil, portakal kabuğu gibi gibi....
Kızçemin düğünündeki resimleri bastırmalıydım mutlaka....
Ne çok ihmal ettim albümlerimi...
Sene sene yine başlamalı ama çok da pahalanmış...
Azcık azcık tab ettiririm ben de 😉
Bir iş kaçamağı anısı 😇
Boşluğu yakaladı mı kaçırmayangillerdenim ben :)))
Bir sabahın körü günaydını :))
Aydığım nadir günlerden hahahaaa :))
Çocukluğumuzda Pazar günleri bizim için ne yesek modunun maksimumda yaşandığı gündü...
Anneciğim genellikle bize el açması börekler, mantılar yapardı...
Sonrasında değişik ne yapsak haline büründü...
Şu yuvarlak makarnaların bir adı var biliyorum ama benim için yuvarlak makarna :))
İlk defa denedim...
Möhkem bir lezzeti vardı...
Çok inanmamıştım ama gerçekten el açmasıymış...
Bundan sonra daha sık alırım sanırım 💗
Yazı özlüyorum...
Denizi, o güzel iyot kokusunu...
Zeytin ağaçlarının rüzgarda ufak ufak salınmasını...
Hadi yaz gelsin yeniden hahahaaa :))
Sabahın köründe geliyorum işe...
İlk zamanlar bu beni mutsuz ediyordu...
Çaycı çayı bile demlememiş oluyor ben geldiğimde...
Artık kahvaltımı yanımda getiriyorum, yanına da termosta çay...
Bloga bir şeyler karalamak biraz daha çekilir kıldı bu zamanları 😍
Sadece ben mutsuz değildim, ergenim yakışıklım da çok mutsuzdu...
O da şimdilerde alıştı artık...
Geçecek bu günlerde ve ne kadar mızıldansak da bu günleri arayacağız biliyorum.
Ankara'dan iki gözümün çiçeği geldi...
Bizde bir bayram havası 💗
10 gün su gibi aktı gitti...
Gittiklerinde ev bomboş gibiydi sanki...
Egetom hele 💗 Benim minik böcüğüm, kurtlu maymunum...
Şibooo annianni diyerek gönlümü yeniden yeniden fethetti 💗
Öykü okumaya alıştım sanırım...
Ofiste mutlaka bir öykü kitabı bulunduruyorum artık.
Hem getir götürden kurtuldum, hem de ofiste okumak daha rahat oluyor...
Her boşlukta azıcık 😃
Yine bir kahve molası...
İşler yoğun olsa bile bu kaçamaktan vazgeçmiyoruz ✌
Ahhh benim minik paşam....
Bu sene okulları açılıyor diye erkenden gittiler...
Bir gözüm gördü, diğer gözüm görmedi desem hiç de abartı olmaz bence...
Şimdiden seni ne özledim paşam bir bilsen
Bu arada anlamadığım bir şekilde koyduğum fotoğrafların görüntü kalitesi düşük oldu bu sefer. Her zaman yaptığım şekilde yaptım ama yok olmadı...
Blogger efendi bununla da mı oynadı acaba desem bu kadarını yapmamıştır sanırım...
Biraz kurcalamam gerekecek sanırım :/