Quantcast
Channel: Oytunla Hayat
Viewing all articles
Browse latest Browse all 837

Oscar adaylarına başlıyoruz, hazır mısınız #1

$
0
0

Bu sene bu Oscar izlemelerinin farklı bir özelliği var benim için...
Oytun'da ara ara bana katılıyor ve şimdilik oldukça meraklı...
Bakalım bu merakı devam edecek mi ilerleyen senelerde...
Hep birlikte göreceğiz...

2 günde 7 film izleyerek kendi alanımda rekor kırmış bulunmaktayım :)))
Sabah, öğle, akşam drajesi gibi tükettim filmleri ahahaaaa :)
Seyretmesi 2 gün yazması bakalım ne kadar sürecek...
Bir süreliğine film içerikli bir bloğa dönüşüyorum haberiniz ola ;)



HIDDEN FIGURES / GİZLİ SAYILAR (2016)

En iyi film, en iyi yardımcı kadın oyuncu, en iyi uyarlama  senaryo dallarında toplamda 3 adaylığı söz konusu...

Bu filmlerin henüz çok fazla izlenmediğini dikkate alarak elimden geldiğince genel konusunu ve bende yarattığı hisleri yazmaya çalışacağım. İzleyeceklerin keyfini kaçırmak istemem çünkü...

Gerçek bir hayat öyküsünden yola çıkılarak hazırlanmış bir film ve dolayısıyla benim en sevdiğim türlerden...
Böyle hikayeleri çok seviyorum ve daha çok sindirebiliyorum... Ki  bu filmin kahramanları 3 tane birbirinden zeki kadın... Tam sevilesi ♥
Katherine G. Johnson (Taraji P. Henson), Dorothy Vaughan (Octavia Spencer) ve Mary Jackson (Janelle Monae) gelmiş geçmiş en büyük NASA operasyonlarına hırsları, çalışkanlıkları ve zekalarıyla büyük bir imza atmışlardır. Hikayemiz bundan ibaret desem de bu kadar basit değil tabiki...
Kadın, üstelik siyah... 60'ların Amerikasında... Düşünün gerisini artık...

Gelelim filmde sevdiklerime;

Kevin Costner var ahahahaaa :)) Gayet dozunda oyunculuğu ve karizmasıyla üstelik...
Filmi izlemeye başladığımda bilmiyordum, görünce mutlu maymuna döndüm :) Irkçılık karşıtı güzel repliklere de oyunculuğuyla güzel imza atmış üstelik ;) Nasa'da hepsi aynı renk işiyorlarmış efem :)))

Ana karakterimiz Katherine'nin zekasına, ailesiyle uyumuna ve de çocuklarına hasta oldum ♥ İzlediğinizde ne anlatmaya çalıştığımı anlayacaksınız....

Onlar ırkçılığı anlatmışlar, biz yaptığımız ayrımcılıklara yontalım isterim aslında filmde verilen mesajları.... Bu da filmden çıkarttığım en güzel mesajdır... Böyle hatırlana...

Filmdeki üç kadının dostluğu çok sevilesi... Farklı karakterlerin uyumu... Azimleri en ortak yönleri... Rengarenk kadınlar :) Renkli kişilikleri filme ayrı bir hava katmış.... Birbirleriyle olan ilişkileri gülümseme sebebim oldu film boyunca...

Octavia Spencer yardımcı kadın rolüyle aday bu filmde... Bu kadının oyunculuğunu seviyorum ama sanki bu filmde eksik kalan bir imza var gibiydi... O imzayı filmin sonuna kadar bekledim... Diğer karakterlerin tamamını izlemediğimden dolayı henüz kazanır mı yorumu yapamayacağım ama güçlü bir çıkış bekledim karakterden.... Bendeki hissiyatı budur....
Sadece karaktere bağlamıyım aslında bu çıkışı, filmde de bekledim... Konu aslında duyguların yükselmesi için çok uygundu... Birazcık daha enerji gerektiriyordu belki de.... Alkış kıyamet gidebilirdim, istedim, ama yapamadım...

Sonuç olarak ben bu filmi kadınların gücü adına ÇOOOKKK SEEEEVVVDDDDDİİİMMMM.... Çıkartılacak dersler var ve mutlaka izleyin diyorum...




ELLE / O KADIN (2016)

Sadece 1 adaylığı mevcut, en iyi kadın oyuncu dalında; Isabelle Huppert...

Filmi vizyona girdiği tarihte de izlemek istemiştim ama her zamanki gibi burada  gösterime girmedi. Kısmet bu haftayaymış...

Sıra dışı ve güçlü bir kadın olarak çıkıyor karşımıza Michele (Isabelle Huppert)... Film; evde cinsel saldırıya uğramasıyla başlıyor, sonra da ince ince işliyor olayları...  Olayları işleyiş şekli o kadar hoşuma gitti ki kim bu yönetmen dedim hatta...
Ve karşıma çok da fazla şaşırmadığım bir sonuç çıktı, Paul Verhoeven; Temel İçgüdü 'nün de yönetmeni... Kadının sıra dışı olmasına şaşmamak gerek :)

İşin gerçek tarafını söylemek gerekirse saldırının ardından kadının tepkilerini ilk önce yadırgadım, hatta ufak ufak söylendiğim de oldu... Fakat aile ilişkilerine ve özellikle babasına olan nefreti irdelenmeye başladığında çok da haksız olmadığını fark ettim... Gösterdiği dirayete ve güce hayran bırakmayı başardı Michele...

Isabelle Huppert karakterin duygularını yansıtmakta oldukça başarılıydı filmde.... Film katman katman açılırken o da açılarak duygularını aktarıyor izleyiciye... Performansı şahane... Mimikler, bakışlar... Hayran kalmamak elde değil...

Filmde en sevdiğim şey bir kadının özgüven patlamasını izlemekti.

Sıra dışı karakterlerle, sıra dışı ilişkilerin gerilimle buluşması güzel bir seyir yaratmış anlayacağınız.... İntikam duygusu da coşturmuş...

Sonuç olarak ben bu filmi SEEEVDDİMMMMM, ve hala izlemediyseniz izleyin diyorum...

Şu oscar adaylarını bitirdikten sonra ben bir süre Isabelle Huppert filmlerini izlemeye başlayacağım galiba :))

Durum Notu: Dün yazmaya başladığım bu postu, iş güç derken ancak bu saate kadar, bu kadar ilerletebildim :) Bir kaç film daha yazarım diye düşünüyordum ama mümkün olamadı...
Kısmet bu kadarmış ♥ İlerleyen saatlerde bir post daha çıkartabilirim inşallah :))










Viewing all articles
Browse latest Browse all 837

Trending Articles


Mide ağrısı için


Alessandra Torre - Karanlık Yalanlar


Şekilli süslü hazır floodlar


Flatcast Güneş ve Ay Flood Şekilleri


Gone Are the Days (2018) (ENG) (1080p)


Yildiz yükseltme


yc82


!!!!!!!!!! Amın !!!!!!!!!


Celp At Nalı (Sahih Tılsım)


SCCM 2012 Client Installation issue