Quantcast
Channel: Oytunla Hayat
Viewing all articles
Browse latest Browse all 837

Oscar adaylarına başlıyoruz, hazır mısınız #3

$
0
0

Filmleri yazarken aklıma geldi de, iyi ben bu filmleri çorbaya döndürmemişim...
Peşpeşe izlemenin garipliğine kapılmamışım...
Arada verdiğim molaları iyi değerlendirmişim demek ki, güzel resetlemişim kendimi....
Her an çorba yapılabilir boyutta farklı türlerden filmler çünkü...
Kendime yıldız verdim bu konuda :)))

Fazla gevezelik yok tamam, geçiyorum filmlere...



HELL OR HIGH WATER (2016)

4 adaylığı mevcut filmimizin; en iyi film, en iyi yardımcı oyuncu, özgün senaryo ve kurgu dallarında...

Vizyona dahi ne zaman gireceği belli olmayan bir film.... Bu saatten sonra girmeyebilir bile... Film kötü olduğundan değil, muhtemelen dağıtım ayağındaki sorun nedeniyle... Benimki sadece tahmin tabiki...

İki kardeş Toby (Chris Pine) ve Tanner (Ben Foster) günümüze uyumlu bir Western tadında çıkıyorlar karşımıza.... Issız ve çorak topraklar... Çiftlik evlerinin ipotek borcu var, bildiğiniz banka oyunu... Ufak tefek bankaları soyarak ipotek borçlarını ödemeye çalışıyorlar...
Peşlerinde de yaşlı kurt şerif  Marcus (Jeff Bridges) ve arkadaşı... Ki bu rolüyle Jeff Bridges en iyi yardımcı erkek oyuncu dalında aday...

Kardeşlerden Tanner şirin kötü adam, Toby de yakışıklı masum ama akıllı kardeş... Bazen imkansızlıklar ve arayışlar insanları farklı şeylere sürükleyebiliyor işte...

Şerif Marcus'un doğallığını sevdim ama insanların yaşam tarzlarıyla ilgili olan esprilerini aşırı gıcık buldum. Kızılderili kökenli yardımcısı Alberto iyi dayandı bu huysuz ihtiyara...

Jeff Bridges sanki kendisini oynuyor gibiydi, o kadar doğal... Bu adamın doğallığıyla karaktere bürünme halini seviyorum...

Kahverengi tonlarının çorak görüntülerini sevdim, ayrıca müziklerine de bayıldım... Hoştu...

İyi bir kurgu, sıkmadı....

Filmin sonundaki ince ayarlara ayrıca daha bir bayıldım Şerif ve Toby arasındaki...

Sonuç olarak ben bu filmi SEEEVVVDDİİİİİMMMM, tarzınıza uyuyorsa izleyin efenim ;)

Bu filmden çıkarttığımız sonuç, kardeş candır :)))) Eklemeden edemedim ♥



ARRIVAL/ GELİŞ (2016)

8 adaylığı mevcut; en iyi film, en iyi yönetmen, uyarlama senaryo, kurgu, görüntü yönetimi, prodüksiyon tasarımı, ses kurgusu ve ses miksajı dallarında.

Bu filmimizde de Amy Adams var dil bilimci Louise karakteriyle. Bu seneki oscar listesinde ikinci oynadığı film ama iki filmle de kadın oyuncu listesine girmeyi başaramamış... Özellikle bu filmde performans açısından iyiydi aslında...

Bilim kurgu çok izlemem, o yüzden kıyaslama gibi bir şey beklemeyin benden. Söyleyenlerin yalancısıyım ama senenin en iyi bilim kurgusu diyorlar... Diyorlar işte :)

Yazının bu bölümünden sonra biraz spoiler verebilirim, şaşabilirim.... Bu filmde hissettiklerimi ancak böyle aktarabileceğim çünkü size.... Aman dikkat !!!

Dünyanın çeşitli lokasyonlarına uzay aracı olduğu algılanan devasa boyutta cisimler konumlanıyor...
Amerika'da konumlanan uzaylılarla iletişim için dil bilimci Louise ile birlikte bir grup akademisyene ihtiyaç duyuluyor....

Karşımda eli kolu bacağı olan, belki tek gözlü ne biliyim insana benzer bir canlı bekliyorum ama deniz ötesi bir varlık, ahtapotumsu bir şeyler çıkıyor. Yadırgadım tabi... Oytun benden uzman olsa gerek ki bu konuda oldukça iyi diye bir yorum yaptı :)

Bu canlılar ile iletişim kurmaya çalışırken dillerini öğrenmeye çalışıyorlar... Burası ilginçti benim için... Yap boz gibi uğraşmaları çok hoşuma gitti...

40 tane güvenlik önleminden geçip, sterilizasyon yapılıp koca koca kıyafetlerin içine giren, sonra da rahat hareket edemeyen Louise kıyafetlerinden arınıyor ve hiçbir şey de olmuyor...  Kendisine destek veren Ian (Jeremy Renner) ' da kıyafetlerinden arınıyor burası da tamam... Testler vs herhangi bir kimyasal yok, nefes alabiliyorlar, tehlike yok.... Sonraki her görüşmede bu iki kişi normal kıyafetiyle gidiyor da diğer ekip hala o kalın kalın kıyafetlerinin içinde kalıyor.. Takıldım oraya... Bir yandan da hala tehlike algısı oluşturmak istemelerinden dolayı belki de... Bilemedim... Neyse :/

Diğer ülkelerdeki yönetimler, öncelikli de Çin uzaylılara savaş açmaya niyetleniyorlar ama Amerika uzlaşmacı tutumda.... Uzlaşmak istiyorlar... Şaşırmadınız dimi :) Alttan alttan mesajı bindirmişler :))

Zaman kavramı geliyor sonra ve Louise geleceği görüyor... Bu bir doğa üstü güç müdür, uzaylıların sağladığı bir ayrıcalık mıdır tabi ki ben anlamıyorum... Anlayana sordum, onun da teorileri var tabi ama onlarla kafanızı karıştırmayayım...
Ne olduğunu anlamadığım bu güç işe de yarıyor....

Koskocaman bir ekibe gerek yokmuş aslında, Louise bu işin altından tek başına kalkarmış... Ama film bu ya azıcık ikili ilişki de yaratmak lazım....

Siz benim böyle anlattığıma bakmayın, film oldukça sürükleyici... Bilim kurgudan beklenen çok aksiyon yok sadece... Gayet sakin ama ne anlatmak istediğini bir şekilde anlatıyor... Puzzle yapıyorsanız bilirsiniz, hah işte bu film o duyguyu yaratıyor insanda....

Sonu şaşırtıcı, en azından benim gibi yanlış anlayanlar için...

Sonuç olarak ben bu filmi SEEEEVVVVDİİİİMMMMM efenim... Bilim kurgu severler de iyi diyorlar, hatırlatmadan edemedim ;)










Viewing all articles
Browse latest Browse all 837

Trending Articles


Kara Noel Türkçe Dublaj izle (2019)


Negatif Enerji Çözümü


mülk suresi okumanın fazileti


Ahiyyen ya hayy şerahiyyen ya kayyum


Göz perdesi


Göz perdesi açma kulak cakrasini açma


İnna fetahna leke fethan mubina (Fetih Suresi 1.ayet)


Kalp gözünü açmak için kolay yollar


Hadi Gidelim Türkçe dublaj izle (2020)


Şekilli süslü hazır floodlar